Ana içeriğe atla

ŞUBAT 2018 Filmlerim (Bölüm 1)

CEBİMDEKİ YABANCI




  Yapım Yılı: 2018

  Yönetmen: Serra Yılmaz

  IMDB Puanı: 7,2/10

  Benim Puanım: 5,8/10

  Filmin fragmanını ilk gördüğümde epeyi ilgimi çekmişti ve çok heyecanlanmıştım. 

  Çocukları babalarıyla bırakıp, kendime tatil ilan ettiğim bir gün filmi sinemada izleme fırsatı buldum. Filmin kadrosu da baya afiliydi açıkçası. Özellikle Çağlar Çorumlu'nun izleme nedenlerimden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca filmin orijinalinin İtalyan yapımı olduğunu ve bunun bir uyarlama olduğunu da biliyordum. Dolayısıyla filmin yönetmeni Serra Yılmaz'ın İtalya ile olan bağlantıları ve Ferzan Özpetek'in filmin yapımcılarından biri olması beni filme yükselten en önemli faktörlerdendi.

  Gelgelelim ben filmden beklediğim karşılığı alamadım: Akış bir türlü ritmini bulamadı, hikaye fazlasıyla tahmin edilebilir ve baştan sonunu belli eder nitelikteydi. Ve filmin üzerine kurulduğu tema günümüzdeki en büyük problemlerden birine parmak bassa da bunu çok iyi anlatabildiğini düşünmüyorum. Tüm bunlardan ötürü hayalkırıklığına uğradım diyebilirim. Oyunculuklara gelince Çağlar Çorumlu, Şebnem Bozoklu ve Buğra Gülsoy'u özellikle beğendim, diğer oyuncular da kötü değildi ama ekstra bir performansları da yoktu. Fakat bunda hikayenin de payı var çünkü bize karakter derinliğine dair hiçbir şey vermiyor film ve dolayısıyla karşımızdakilerle empati kurmak da zorlaşıyor. Sanırım filmde sevmediğim tek oyuncu Leyla Lydia Tuğutlu'ydu; ki normalde de beğenmem kendisini, oyunculuğu zorlama ve yapmacık gelir bana hep. 

  Filmde neyi sevdiğime gelecek olursak kesinlikle sanat ekibi (Sanat Yönetmeni : Deniz Göktürk Kobanbay, Kostüm: Ece Sükan) ve görüntü yönetmenliği (Gian Filippo Corticelli) derim size. 

AİLE ARASINDA




  Yapım Yılı: 2017

  Yönetmen: Ozan Açıktan

  IMDB Puanı: 8,1/10

  Benim Puanım: 8/10

  Cebimdeki Yabancı'dan hüsranla ayrıldığım ve tatil günlerini de öyle kolayca bulamadığımdan mutsuz bir ruh halinde sinemadan çıkarken yaklaşık 5 dk. önce bir salonda Aile Arasında' nın başladığını gördüm. Neden olmasın, dedim ve hemen gişede sıraya girerek şansımın da yaver gitmesiyle sistem kapanmadan (film başladıktan 15 dk. sonra bilet alınamıyormuş, filmin başlamasını sorun etmedim çünkü ne de olsa ortalama 25 dk reklam izliyoruz salonda) biletimi aldım ve perdede halen reklamlar dönerken koltuğuma oturdum. İyi ki aniden bu kararı vermişim, çünkü çok mutlu ayrıldım salondan.

  Öncelikle hoşuma gitmeyenlerden bahsedeceğim çünkü oldukça kısa bu kısım. Tipleme olarak kötü olmasa da bence Gülse Birsel'in oynadığı karakter biraz havada kalmış ve tam olarak filme oturmamış. Oyunculuk anlamında etkili olmadığı gibi karakterin olduğu sahnelerde filmin temposunda gözle görülür bir düşüş yaşandığını da belirtmeliyim. 

  Oyunculuk bakımından beğenmediğim ve tüm o usta oyuncular arasında maalesef sırıttığını düşündüğüm bir diğer kişi de Su Kutlu. Bunun dışında diğer oyunculukların tamamı çok güzeldi. Özellikle Engin Günaydın ve Demet Evgar harikaydı. Ayrıca Ayta Sözeri'nin karakteri ve rolü de çok başarılıydı.

  Film baştan sona kadar ritmini koruyarak beni hikayede tutmayı başardı. Üstelik son zamanlarda hiç bu kadar gülmemiştim. Arif V 216 dahil. Komedi dalında bu yıl izlediğim açık ara en başarılı filmdi. Filmin her anından zevk aldım, hiç sıkılmadım ve keşke mümkün olsaydı da daha fazla izleyebilseydim dedim. Espriler çok güzeldi ve hatta film içerisinde komedi unsuru olarak yer alan trans - birey söylemleri de hiç abartılmadan oldukça düzeyli bir şekilde kullanılmıştı. Anlamsız bel altı ve cıvık espriler olmaması da filmi daha çok sevmemi sağladı tabii. Ve takdir etmemi de.

  Filmde kullanılan müzikler önceden bildiğimiz şeyler olmasına rağmen kullanılma şekli ve yeri olarak çok başarılı yapılmış tercihlerdi. Öykü tertemiz başı sonu belli ve güzel tempolu bir akışla verilmişti.

  Netice olarak çok eğlendiğim bir film oldu. Teşekkürler Gülse Birsel! Kalemine sağlık!

TESADÜF


  Yapım Yılı: 2001

  Yönetmen: Peter Chelsom

  IMDB Puanı: 6,9/10

  Benim Puanım: 5/10

  Bazı zamanlar vardır, kafam çok meşguldür veya çok yorgunumdur ama yine de bir şeyler izlemek isterim ve görece kaliteli olduğunu düşündüğüm filmleri bu anlarda izleyip heba etmek istemem. İşte o anlarda tercihim komedi, animasyon veya romantik filmlerden yana olur. Yahut hiç olmazsa daha önce çok kere izlediğim, sevdiğim filmleri tekrar izlerim. (Mesela "Mesajınız Var".)

  İşte öyle anlardan birinde gece vakti açıp izledim Tesadüf'ü. Çok eskiden bir ara TV'de izlediğimi hatırlıyorum ama sadece başlangıcı vardı aklımda. Çok fazla cümle kurmayı gerektirmeyecek bir film olduğunu baştan söylemeliyim. Romantik - Komedi filmler içinde bile listenin maalesef aşağılarında kalır. Hikaye biraz enteresan gibi (Hatta bana sık sık Aşk Tesadüfleri Sever 'i hatırlattı) ama değil de bir taraftan. Açıkçası diyecek fazla bir söz bulamıyorum, filmi tercih etme sebebim, neden olduğunu bilmediğim bir şekilde John Cusack' i sevmem.

  Çok çok boş vaktiniz varsa ancak öyle izleyin diyerek bu bahsi de kapatıyorum. 

V FOR VENDETTA


 Yapım Yılı: 2005

  Yönetmen: James Mc Teigue

  IMDB Puanı: 8,2/10

  Benim Puanım: 8,5/10


  Vertigo Yayıncılık tarafından yayınlanan 
V For Vendetta - Özel Edisyon'u bundan bir kaç ay önce ülkemizde de JBC Yayınevi tarafından Türkçe olarak basıldı ve yoğun ilgi gördü.



  Elbette ben de bu özel parçayı baskısı tükenmeden alıp koleksiyonuma kattım. (Babam sağolsun :)) Filmi daha önce seyretmiştim ama kitabı okumadan bir kere daha izlemek istedim ve çocukların erken yattığı bir akşam Netflix'in de hali hazırda bana öneri dursuğu üzere (Betül tam senlik film, diyor Sevgili Netflix ) oturdum izledim. (Henüz bilgisayar sağlamdı o zaman tabi.) 

  Hasıl-ı kelam tabii ki bayıldım filme. Zaten hali hazırda yazılmış ve beğenilen bir kitaptan uyarlandığı için de çok büyük avantajı var zaten. Kurgusu çok güzel yapılmış ve filmin tonu çok iyi verilmiş. Anlatılmak istenen şey bir film süresince ne kadar iyi anlatılabilirse o kadar iyiydi. En beğendiğim unsurlardan biri de elbette Hugo Weaving'in muazzam oyunculuğu. Gerçekten ne kadar övsem az gelir, çünkü o maskenin ardında yüzü görünmemesine rağmen jestleriyle ve tavırlarıyla duygularını o kadar iyi geçiriyor ki seyirciye, bu adam daha ne yapsın yani? Filmin tek sevmediğim yanı ise Natalie Portman ve oynayamaması. Gerçekten,  sevenleri vardır elbet ama benim bir oyuncu olarak hiç duygu alamadığım ve bir türlü beğenemediğim biri kendisi. (Tamam,  Leonsever muhafazakar camiamızın güzide kızları tamam,  sakin olun. ) 

  Onun dışında söylemek istediğim tek şey Çizgi Romanını okumanızı tavsiye etmek olacak çünkü temelde aynı rotayı takip etseler de karakterlerde sizi şaşırtacak pek çok farklılık var. 

DR.STRANGE  (ANİMASYON)


 Yapım Yılı: 2007

  Yönetmenler: P. Archibald, J. Olivia, D. Sebast, F. Paur 

  IMDB Puanı: 6,8/10

  Benim Puanım: 6,5/10

  Erken kalktığım bir sabah; TV Plus'a Dr. Strange gelmiş, dur, bir daha izleyeyim diye yükselirken, bunun aslında 2016'da vizyona giren Benedict Cumberbatch'li film değil de çok daha önceden yapılmış animasyon versiyonu olduğunu görünce biraz hayal kırıklığına uğradım tabi. Ama sabahın 06.30'unda eşimi işe uğurlamış ve çocuklar da daha kalkmamışken izleyebileceğim makul bir süreye sahip olması nedeniyle beni yine de cezbetti ve kahvemi alıp başlat tuşuna bastım. 

 Süresinin kısa olması sebebiyle olaylar çok hızlı gelişse de giriş, gelişme ve sonuç kısımları gayet belirgin ve sıralı bir yapım olmuş. Ayrıca diğer filmden epeyce farklı tarafları var, orijinal hikayesi çizgi romanlara daha sadık kalınarak yapılmış ve bu sebeple Dr'un film boyunca kızkardeşiyle olan bağlarını görmek beni memnun etti. Ayrıca her iki filmin ana konuları ve baş kötüleri de tamamen farklı.

  Ancient One karakteri de burada yine çizgi romanla birebir örtüşse de ben diğer filmde  bu karaktere can vererek harika bir oyunculuk ortaya koyan Tilda Swinton'ı her daim tercih ederim. En büyük değişikliklerden biri de Wong karakterinin fiziki olarak şişman ve şapşik halinden eser olmaması ve aksine oldukça karizmatik çizilmesiydi animasyonda.

  Şahsen ben izlediğime ve animasyonunun diğer filmden farklı bir hikayesi olmasına çok mutlu oldum. Eğer sizin de animasyon, MCU (Marvel Sinematik Evreni) , Çizgi Roman yahut fantastik öykülere  ilginiz varsa izlemenizi öneririm.
*
*
*
  Sizler bu filmleri izlediniz mi yahut izlemeyi düşünüyor musunuz? İzlediyseniz yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın.

  Yazıyla ilgili her türlü yorumunuzu da aşağıya bırakırsanız sevinirim. Ayrıca film tavsiyelerinde de bulunabilirsiniz. Ya da bloğumda hangi yazıları daha çok seviyor ve görmek istiyorsanız lütfen benimle paylaşın.
*
*
Mutlu Ramazanlar! 



Yorumlar

  1. Bugünü dünya Beneditch Cumberbatch ve Dr. Strange günü ilan ediyorum. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahaha, kabul edildi ve onaylandı. Tarihi bir yere not et, hatırlatırım. (:

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖLMEDEN ÖNCE YAPILACAK 100 ŞEY

  Bu aralar yapmayı en çok sevdiğim şeylerden biri de blog okumak. İnstagram hesabından (@kederlikavun) takip ettiğim sevgili  Șeyma Mektepli  'nin de bloğu olduğunu farkedince hemen okumaya başladım ve başlıkta gördüğünüz yapılacaklar listesine dair bir yazısına denk geldim. Hoşuma gitti ve eğlenceli bir şeyler yapmak için tam sırası diye düşünüp ben de kendi listemi hazırladım. (Bazıları çocukluğumdan beri hayalim olan ve hali hazırda yeni gerçeklestirdiklerim ve üstleri çizili.) Yaptığım maddelerin üstünü çizmeye devam edeceğim elbette. Bir de henüz yüz maddeye ulaşamadım ama yeni keşiflerde bulunup okumaya devam ettikçe öğreneceklerim, eminim yeni istekler oluşturacaktır bende. Sizin tavsiyeleriniz veya listeleriniz varsa ve benimle paylaşırsanız mutlu olurum. Keyifli okumalar. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ İkinci üniversiteye başla ve bitir.(Edebiyat Bölümü) Nemrut Dağı'na çık. Kapadokya'yı gör. İngilizce öğren. (Okuma ve konuşma) IMDB Top250

K-DRAMA'YA MERHABA

  Evet, sonunda oldu. Yıllardır uzak durduğum aramıza mesafe koyduğum K-Drama'nın bağımlısı olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum.   Şimdiden bir sürü klişeye aşina oldum bile. Sakar kızlar, birbirine yemekle vurmalar, saç bağlayıp toka takmalar ve muhakkak birilerinin ayakkabısını bağlamak ya da giydirmek. Ah ama en güzeli aşık olunup rüyalara misafir edilesi oppalar.🫠  İlk başladığım Kore dizisi Dr.Slump ama o güncel bir dizi olduğu ve bölümleri haftada bir yüklendiği için ilk bitirdiğim dizi W Two Worlds oldu.  Benim için K-Drama'ya daha iyi bir giriş olamazdı diye düşünüyorum. Çizgi romanları çok seven biri olarak bu dizide webtoon dünyasının ve gerçek dünyanın birbirinin içine girmiş olması bir şeylerin silinip baştan yazılması yaratılan karakterlerin kaderlerini cüz'i iradeleriyle değiştirmeleri muhteşemdi. Dizinin içinde sık sık webtoon çizimlerini görmek de beni çok mutlu etti.  Bu arada iddia ediyorum daha önce kimsenin farkına varmadığı bir şeyi keşfettim. Tür

TRUE BEAUTY ve AKRAN ZORBALIĞI

  Türkiye'de akran zorbalığı ile alakalı ilk tez 2001 yılında yazılmış ve o yıllarda çok dikkat çekmemiş. Oysa günümüze doğru geldikçe bu konuda yazılan tezlerin inanılmaz bir hızla arttığını görüyoruz.  YÖK-Tez'deki verilere göre konuyla alakalı olarak 2021 yılında 28, 2022'de 36 ve 2023 yılında 37 adet tez yazılmış. Google Akademik'te ise 2020 yılından bu yana akran zorbalığı içerikli 3530 adet makaleye ulaşabiliyoruz. Bu da demektir ki dünyada olduğu gibi ülkemizde de akran zorbalığı her geçen gün artarak devam ediyor. 2023 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi'nde yer alan Tüm Boyutlarıyla Akran Zorbalığı adlı makalede Mahi Aslan ve Mehmet Oğuz Polat konuyla alakalı olarak "Akran zorbalığı toplumumuzda yaygınlaşarak kritik bir halk sağlığı sorununa dönüşmektedir... Akran zorbalığını tanımlamak için önemli kriterler vardır; zorbalığın sistematik olarak devam etmesi, güç dengesizliğine sahip olması, kasıtlı olması gibi. Zorbalığı deneyimlemek