Evet, sonunda oldu. Yıllardır uzak durduğum aramıza mesafe koyduğum K-Drama'nın bağımlısı olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum.
Şimdiden bir sürü klişeye aşina oldum bile. Sakar kızlar, birbirine yemekle vurmalar, saç bağlayıp toka takmalar ve muhakkak birilerinin ayakkabısını bağlamak ya da giydirmek. Ah ama en güzeli aşık olunup rüyalara misafir edilesi oppalar.🫠
İlk başladığım Kore dizisi Dr.Slump ama o güncel bir dizi olduğu ve bölümleri haftada bir yüklendiği için ilk bitirdiğim dizi W Two Worlds oldu.
Benim için K-Drama'ya daha iyi bir giriş olamazdı diye düşünüyorum. Çizgi romanları çok seven biri olarak bu dizide webtoon dünyasının ve gerçek dünyanın birbirinin içine girmiş olması bir şeylerin silinip baştan yazılması yaratılan karakterlerin kaderlerini cüz'i iradeleriyle değiştirmeleri muhteşemdi. Dizinin içinde sık sık webtoon çizimlerini görmek de beni çok mutlu etti.
Bu arada iddia ediyorum daha önce kimsenin farkına varmadığı bir şeyi keşfettim. Türk Sanat Müziği şarkılarıyla K-Drama'nın mükemmel uyumunu. Bakın muhakkak denemelisiniz, tavsiye ediyorum, bir dizi ya da bir bölüm bitirdikten sonra açın ve 5 dk. TRT Nağme dinleyin. Ne dediğimi anlayacaksınız.
W'nun 9. bölüm 23.dk.sında Oh Yeon-joo'nun, Kang Cheol onu hiç hatırlamadığı için ameliyathanenin önünde hıçkıra hıçkıra ağlayışını unutamıyorum. Oraya şu şarkı öyle iyi yakışır ki edit bilen arkadaşları göreve çağırıyorum:
Bana bir aşk masalından şarkılar söyle
Kalbimin bahçesinde gülleri gör de
Seni sevmek dileğimdir, her şeyim sendin
Sensiz âlem zindan oldu sevgilim bana, dön yine bana
Seni sevdim diyebilsem ölürüm inan
O güzel gözlere baksam eririm inan
O sahneyi izlediğimden beri şarkı aklımdan çıkmıyor, bu nasıl üzülmektir, nasıl içten ağlamaktır ne güzel sevmektir böyle?
Kang Cheol'un, Oh Sung-moo ile yüzleştiği sahne muhteşemdi. Bir de Kang Cheol'un bütün hikayesini webtoonlardan okuyup kitapların önünde yere yığılıp kalması kalbimi çok derinden yaraladı.
Yıllar var ki herhangi bir içeriği bu kadar heyecanla tutkuyla ve böylesine hızlı (3 gün) bir şekilde tüketmemiştim. Çok özlemişim gerçekten. Bunca sene neden mesafeli durdum bu dünyaya diye de hiç hayıflanmıyorum çünkü ben her zaman her şeyin bir yeri ve zamanı olduğuna inanırım. Öyle de güzel bir zamanda geldi buldu ki beni bu güzelim dünya! Çok mutluyum çok.
W 'ya dönecek olursak temposu neredeyse hiç düşmeyen insanı hem güldüren hem ağlatan çok sürükleyici bir hikaye olduğunu söylemeliyim. İçinde hem aşk var hem aksiyon. Hem komedi hem dram. Hem aile ilişkisi hem çizgi dünyalar ve fantazya. Daha ne olsun?
Benim kadar W'ya tutkun biri daha var ki; dizide beni çok güldüren karakterlerden biridir o da. Tabii ki Kuduz Köpekten bahsediyorum. Adını söylerken bile bir gülme alıyor.
Daha önce uzak doğu dilleri ve kültüründen bazı şeyler izlemiş olsam ve hatırı sayılır derecede manga tüketmiş olsam da anladım ki Güney Kore ekolü bambaşka bir evren demekmiş. Artık diğer uzak doğu dilleriyle Korece arasındaki farkı anlayabiliyor, bazı Korece kelimeleri söyleyebiliyorum. Her şeyden öte artık bu dil bana random tuşlara basıyormuş da öyle konuşuyorlarmış gibi anlamsız gelmiyor. Aksine gayet anlamlı sesler topluluğu ve ne yalan söyleyeyim hiçbir dili şak diye bu kadar hızlı sevmemiştim. Gidip Mindguru'dan bir kaç tane Kore dili dersine bile çalıştım, çok eğlenceli geldi bana, keyif aldım ve bir şeyler öğrendim üstelik.
Yani aslında daha söyleyebileceğim cok şey var ama W'da en sevdiğim sahneyi de söyleyip yeni başladığım ve elimden bırakamadığım diğer dizimi (True Beauty) izlemeye devam edeyim en iyisi.
Evet en sevdiğim sahne kesinlikle Oh Yeon-joo'nun hapse atıldığı ve Kang Cheol'un onu ziyarete gelip ikisinin öpüştükleri sahne. Bence dizi boyunca en iyi "kiss" sahnesi ki zaten çok azlar.
Ah unutmadan beraber yaptıkları "tatlı şeyler" kısımları çok çok iyiydi, kalbim 180 derecede harıl harıl yandı. Orada Kang Cheol'un okuyup da bunları yapmalıyız dediği kitabı da arkadaşım Ülkü benim için buldu. Mutlaka alacağım! (Puuung'un Aşkı)
Canlarım Nagihan ve Ülkü iyi ki ama iyi ki beni bu dünyaya soktunuz! Ölene kadar minnettarım. Sizi seviyorum kızlar. Hadi bitirin de bol bol W konuşalım.
Ps: W'nun 35. ve son cildinin final sahnesine şundan daha iyi yakışacak bir şarkı bilemiyorum Altan!
Ferhat Göçer - Parça Parça
Ben Alıştım Bu Sonlara
Koyuldum Uzun Yollara
Öldürüp Öyle Gittin Ya
Bu Şehir Büründü Karanlıklara
Yıktın Üstüme Dağları
Aldın Ahımı Günahımı
Basit Çizgiler Değil Bunlar
Her Birinde Yokluğun Var
Üzülme Geçer Sancılar Diye
Kendime Yalan Söyledim
Ne Yapsam Olmuyor Canım Yine
Dibe Vurdukça Sendeyim
Parça Parça Öldürüp Öyle Gittin Ya
Senden Başka Kimim Vardı Bu Savaşta
Her Akşamda Çıkmak Zordu Sabahlara
Şimdi Sen Çok Uzaklarda
Ben Öldürdüğün Yerdeyim
Üzülme Geçer Sancılar Diye
Kendime Yalan Söyledim
Ne Yapsam Olmuyor Canım
Dibe Vurdukça Sendeyim
Parça Parça Öldürüp Öyle Gittin Ya
Senden Başka Kimim Vardı Bu Savaşta
Her Akşamda Çıkmak Zordu Sabahlara
Şimdi Sen Çok Uzaklarda
Ben Öldürdüğün Yerdeyim
Biz de seni çok seviyoruz canım. Çok güzel yazmışsın eline emeğine sağlık. 👏🏻👏🏻
YanıtlaSilAaaa yorum muuu, seni yerimmm.😍🥰
SilResmen düşüncelerimi döktürmüşsün canım ellerine sağlık👏 Ha bir de hoşgeldin bu dünyaya😉😉
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Ne güzel bir dünya. Yıldızların arasında ve bulutların üstünde geziyormuşum gibi hissediyorum.
SilMüziklerle kurduğun bağlantılar çok iyiymiş. Hoşgeldin bebeğim 🥰
YanıtlaSilHoş bulduk çiçeğim. Teşekkür ederim.
Sil