Ana içeriğe atla

La La Land'e Dair


                       !! SPOILER ALERT !!

   Öyle çok övmek istiyorum ki La La Land'i. Ama öyle böyle değil yani. Bütün o nostaljik filtreler, klasik müzikallere yapılan göndermeler, her biri birbirinden eşsiz arka planlar... Herhangi bir yerinde durdur filmi ve yazıcıdan o anın çıktısını al, as duvara. Öyle güzel.

   Üstelik herkes gibi ve hatta Akademi gibi Emma Stone'u değil Ryan Gosling'i parlatmak istiyorum sanki gerçek olan kendi değil de oynadığı karaktermiş gibi bir performans ortaya koyduğu için. Allah'ım hele o müzikler. City of Stars on numara olmuş her ne kadar filmin Soundtrack'ini çok daha önceden dinlemeye başlamış olsam da hem Spotify'da bu şarkı yoktu hem de doğal olarak hepsi enstrümanteldi. Bayıldım.

   Beni takip edenler zaten bu filmi ne kadar çok izlemek istediğimi bilirler. Nihayet izledim işte ve her şey gerçekten çok güzel-di. Taa ki....... sonuna kadar. Şimdi buradan müsadenizle Damien Chazelle'e seslenmek istiyorum: Eyy Damien Chazelle şahane bir iş çıkarmışsın çıkarmasına da Allah aşkına o Issız Adam sonu nedir ya? Nedir yani nedir? Vallahi aklım almıyor. Resmen hevesim kursağımda kaldı. Fena halde hayal kırıklığına uğradım. Salıncakta tepe noktasına gelmişken kollarını açıp sanki uçuyormuş gibi hissettiğin o an vardır ya, hah, iste tam orada salıncağın zinciri kopuyor ve sen hooop yere! Bak sevgili kardeşim ben onca işimin, telaşımın arasında çocukları güç bela erken uyutup geçmişim TV karşısına, açmışım filmini, şimdi senin bu yaptığın oldu mu?
Hani bazı filmler sadece sonu iyi olduğu için sanki harikalarmış gibi hatırlanır ya bu da maalesef tam tersi oldu benim için. Hep hayal kırıklığıyla hatırlayacağım. Uçak geliyor deyip çocuğuna ağzını açtıran ve sonra da köfteyi tak diye kendi yutup bir de çok komikmiş gibi gülen tipler var ya işte o sensin. Tamam sustum artık bu kadarı ikimize de yeter sanırım.

  Not: Hayatımda gördüğüm en saçma en manasız ayrılık bu filmdeydi. Sen kariyerinin başındayken evlenip çocuk yapabiliyorsun ama neymiş bilmem kaç ay Avrupa'da olacağın için bu ilişki bitmeliymiş. Hadi oradan mantık hatası seni!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖLMEDEN ÖNCE YAPILACAK 100 ŞEY

  Bu aralar yapmayı en çok sevdiğim şeylerden biri de blog okumak. İnstagram hesabından (@kederlikavun) takip ettiğim sevgili  Șeyma Mektepli  'nin de bloğu olduğunu farkedince hemen okumaya başladım ve başlıkta gördüğünüz yapılacaklar listesine dair bir yazısına denk geldim. Hoşuma gitti ve eğlenceli bir şeyler yapmak için tam sırası diye düşünüp ben de kendi listemi hazırladım. (Bazıları çocukluğumdan beri hayalim olan ve hali hazırda yeni gerçeklestirdiklerim ve üstleri çizili.) Yaptığım maddelerin üstünü çizmeye devam edeceğim elbette. Bir de henüz yüz maddeye ulaşamadım ama yeni keşiflerde bulunup okumaya devam ettikçe öğreneceklerim, eminim yeni istekler oluşturacaktır bende. Sizin tavsiyeleriniz veya listeleriniz varsa ve benimle paylaşırsanız mutlu olurum. Keyifli okumalar. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ İkinci üniversiteye başla ve bitir.(Edebiyat Bölümü) Nemrut Dağı'na çık. Kapadokya'yı gör. İngilizce öğren. (Okuma ve konuşma) IMDB Top250

K-DRAMA'YA MERHABA

  Evet, sonunda oldu. Yıllardır uzak durduğum aramıza mesafe koyduğum K-Drama'nın bağımlısı olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum.   Şimdiden bir sürü klişeye aşina oldum bile. Sakar kızlar, birbirine yemekle vurmalar, saç bağlayıp toka takmalar ve muhakkak birilerinin ayakkabısını bağlamak ya da giydirmek. Ah ama en güzeli aşık olunup rüyalara misafir edilesi oppalar.🫠  İlk başladığım Kore dizisi Dr.Slump ama o güncel bir dizi olduğu ve bölümleri haftada bir yüklendiği için ilk bitirdiğim dizi W Two Worlds oldu.  Benim için K-Drama'ya daha iyi bir giriş olamazdı diye düşünüyorum. Çizgi romanları çok seven biri olarak bu dizide webtoon dünyasının ve gerçek dünyanın birbirinin içine girmiş olması bir şeylerin silinip baştan yazılması yaratılan karakterlerin kaderlerini cüz'i iradeleriyle değiştirmeleri muhteşemdi. Dizinin içinde sık sık webtoon çizimlerini görmek de beni çok mutlu etti.  Bu arada iddia ediyorum daha önce kimsenin farkına varmadığı bir şeyi keşfettim. Tür

TRUE BEAUTY ve AKRAN ZORBALIĞI

  Türkiye'de akran zorbalığı ile alakalı ilk tez 2001 yılında yazılmış ve o yıllarda çok dikkat çekmemiş. Oysa günümüze doğru geldikçe bu konuda yazılan tezlerin inanılmaz bir hızla arttığını görüyoruz.  YÖK-Tez'deki verilere göre konuyla alakalı olarak 2021 yılında 28, 2022'de 36 ve 2023 yılında 37 adet tez yazılmış. Google Akademik'te ise 2020 yılından bu yana akran zorbalığı içerikli 3530 adet makaleye ulaşabiliyoruz. Bu da demektir ki dünyada olduğu gibi ülkemizde de akran zorbalığı her geçen gün artarak devam ediyor. 2023 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi'nde yer alan Tüm Boyutlarıyla Akran Zorbalığı adlı makalede Mahi Aslan ve Mehmet Oğuz Polat konuyla alakalı olarak "Akran zorbalığı toplumumuzda yaygınlaşarak kritik bir halk sağlığı sorununa dönüşmektedir... Akran zorbalığını tanımlamak için önemli kriterler vardır; zorbalığın sistematik olarak devam etmesi, güç dengesizliğine sahip olması, kasıtlı olması gibi. Zorbalığı deneyimlemek